Salgın önce soğanda sonra havuçta çıktı, can kaybına yol açtı… Hastalanırsanız bu ilaçları kesinlikle kullanmayın! E. coli bakterisi hakkında bilinmesi gerekenler

Escherichia coli veya kısa adıyla E. coli bakterisi son dönemde gündemden düşmüyor. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’nin (CDC) hafta başında yaptığı açıklamada, Grimmway Farms tarafından üretilen organik havuçları tüketen 39 kişinin E. coli nedeniyle hastalandığı, 1 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Birkaç hafta önce de McDonald’s restoranlarında burgerlerin içine eklenen dilimlenmiş soğanlar nedeniyle benzer bir durum yaşanmış, 34 kişi hastaneye kaldırılırken 1 kişi yaşamını yitirmişti. Aynı dönemde organik ceviz kaynaklı E. coli vakaları da yaşanmıştı.

Bakterinin ölüme dahi sonuçlanabilen ağır hastalıklara sebep olması E. coli ile ilgili endişeleri de artırıyor. Peki bu konuda neler bilmeliyiz? E. coli enfeksiyonlarından korunmak için neler yapabiliriz?

E. coli salgınlarının en önemli sebebi, bakteri bulaşmış sebzeler. Vakaların yaşandığı ABD’de her yıl yaklaşık 265 bin kişi E. coli nedeniyle hastalanıyor. Bununla birlikte CDC’nin gıda kaynaklı salgınlardan sorumlu ekibinin yöneticisi Dr. Laura Gieraltowski, enfeksiyonların çoğunun teşhis ve takibinin yapılmadığını çünkü çoğu kişinin doktora bile gitmeden kendiliğinden iyileştiğini belirtti. Gieraltowski, “Bildirilen her E. coli vakasına karşı kayda geçmeyen 26 olası vaka bulunuyor” dedi.

Pennsylvania State Üniversitesi E. Coli Referans Merkezi’nin direktörü olarak görev yapan mikrobiyolog Dr. Edward G. Dudley, “E. coli bakterisinin birçok farklı çeşidi var ve çoğu insanlara zarar vermiyor” dedi. Ne var ki bazı E. coli türleri insanları hasta edebiliyor.

İnsanlarda hastalık yapan E. coli türlerinin başında Shiga toksini üreten E. coli (STEC) geliyor. Bu bakteriler ineklerin bağırsaklarında yaşıyor. Dana kıyması kaynaklı salgınların sorumlusu genellikle bu E. coli bakterisi oluyor. McDonald’s ürünleri kaynaklı E. coli salgınından da bir tür Shiga toksini üreten E. coli bakterisi sorumluydu.

Dudley, “Bu bakteriler eninde sonunda insanların bağırsaklarına ve dışkılara ulaşabildiğinden, tarım topraklarını kirletebiliyor. Bu nedenle E. coli salgınları genellikle tarım ürünleriyle ilişkilendiriliyor” dedi. Söz konusu bakteri gölet, göl ve akarsu gibi su kaynaklarını da kontamine edebiliyor.

CDC’nin salgınların önlenmesinden sorumlu biriminin yöneticisi Dr. Matthew Wise, “E. coli nedeniyle hastalanmaktan kaçınmanın en iyi yolu yiyecekleri hazırlarken önlem almak” dedi. Bu önlemler arasında çiğ et ve tavuk ürünleri diğer besinlerden ayrı yere koymak ve bu malzemelere dokunduktan sonra elleri çok iyi yıkamak öne çıkıyor.

Buna ek olarak Wise, etleri ve diğer proteinleri içindeki sinsi bakterileri öldürecek kadar yüksek derecelerde pişirmek ve bakteri üremesini yavaşlatmak içi artan yemekleri 2 saat içinde buzdolabına kaldırmak gerektiğini de vurguladı.

Öte yandan yemekleri hazırlayan siz değilseniz bile elleri sık sık yıkamak iyi bir fikir. Zira E. coli bakterisi kirlenmiş yüzeylerden veya ellerden de bulaşabiliyor.

Wise, E. coli bakterisinin bazen çiğ tüketilen ürünler ya da kuru yemişlere de bulaşabildiğini hatırlatarak, “Üretici ve satıcı kurumların geri çağırma açıklamaları dikkatle takip edilmeli ve geri çağrılan ürünler kesinlikle tüketilmemeli” dedi.

CDC, E. coli enfeksiyonlarından kaçınmak isteyenlere meyve ve sebzeleri akan suyun altında yıkama, sadece pastörize süt ve meyve suyu tüketme ve çiğ hamur yemekten kaçınma tavsiyelerini de sıraladı. Ayrıca göl ve akarsularda yüzerken su yutmamaya da dikkat etmek gerekiyor.

E. coli bakterisi bulaşmış kişilerde, kirlenmiş besinleri tükettikten sonraki 3-4 gün içinde ishal, kusma, 38 derecenin üzerine çıkmayan ateş ve karın bölgesinde kramplar gibi belirtiler ortaya çıkabiliyor.

Bu belirtiler başka besin kaynaklı hastalıkların belirtileriyle de benzeşiyor. Örneğin sadece ABD’de salmonella bakterisi her yıl 1,35 milyon kişiyi hasta ederken, norovirüs de 19 ila 21 milyon Amerikalının hastalanmasına neden oluyor. Öte yandan Listeria monocytogenes bakterisi sadece 1.600 civarında enfeksiyona yol açıyor.

Case Western Reserve Üniversitesi Tıp Okulu öğretim üyesi Dr. Robert Bonomo, “E. coli enfeksiyonunu diğer hastalıklardan ayırmanın yollarından biri şu: E. coli enfeksiyonu olan kişiler çoğu zaman kanlı ishal belirtisi gösterir” dedi.

Houston Methodist Hastanesi’nde bulaşıcı hastalıklar uzmanı olarak görev yapan Dr. William R. Miller ise “E. coli enfeksiyonunun sonucunda ortaya çıkan karın ağrısı genelde diğer ishalli hastalıklarda görülen ağrılardan daha güçlüdür” diye konuştu.

Wise, bu belirtileri gösterenlere ya da ishali üç günden fazla sürenlere doktora başvurma uyarısında bulundu. Zira çoğu kişi 5 ila 7 gün içinde tedavi görmeden iyileşebiliyor. Ancak 5 yaşın altındaki çocuklar ile 65 yaşın üstündeki yetişkinler ve bağışıklık sistemi olması gerektiği gibi çalışmayanlarda, ciddi komplikasyon riski daha yüksek.

Shiga toksini üreten E. coli enfeksiyonu teşhisi alan kişilerin yüzde 5 ila 10’unda hemolitik üremik sendrom (HUS) ortaya çıkıyor. Çocuk vakalarında görülen hemolitik üremik sendromların çoğu 5 yaş altındaki hastalarda yaşanıyor.

Doktorlar hastalarda bu komplikasyonların takibini yapıp iyileşene kadar bol miktarda sıvı tüketmelerini sağlıyor. Miller, “Enfeksiyonlar tipik olarak antibiyotiklerle veya ibuprofen gibi steroid içermeyen antiinflamatuar ilaçlarla tedavi edilmiyor. Çünkü bu ilaçlar hemolitik üremik sendrom riskini artırabiliyor” dedi.

Dudley ise ishal kesici ilaçların E. coli vakalarında alınmasının da kötü bir fikir olduğunu belirterek, “Vücudunuz bakteriyi atmalı” diye konuştu.

The New York Times’ın “What to Know About E. Coli” başlıklı haberinden derlenmiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir