Süt Üretim Maliyeti Artıyor

Posted by

Haber: Zeynep BOZUKLU

(ANKARA) – Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD), ekim ayı itibarıyla bir litre soğutulmuş çiğ sütün üretici maliyetini 18,67 TL olarak belirledi. Buna rağmen Ulusal Süt Konseyi’nin (USK) belirlediği satış fiyatı mayıs ayından bu yana 14,65 TL seviyesinde kaldı. TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu, “Hızlı bir şekilde süt üreticisine her daim maliyetinin üzerinde sütünü satma garantisi verilmelidir. Türkiye bu sene bir buçuk, iki milyar dolara yakın ithalat yaptı. Bu parayı yabancı çiftçi yerine yerli üreticilere destek olarak verseydi daha karlı olabilirdi” dedi.

TÜSEDAD, ekim ayı bir litre soğutulmuş çiğ sütün üretici maliyetini açıkladı. Buna göre, ekim ayı itibarıyla bir litre soğutulmuş çiğ sütün üretici maliyeti 18,67 TL olarak hesaplandı. Bu kapsamda, tavsiye fiyat 22,40 lira, sıcak süt için önerilen fiyat ise 20,60 lira olarak belirlendi. Ancak, USK’nin sıcak süt tavsiye fiyatı 1 Mayıs’tan itibaren litre başına 14,65 TL seviyesinde kaldı.

Konuya ilişkin ANKA Haber Ajansı’na değerlendirmede bulunan TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu, şunları söyledi:

“Biz TÜSEDAD Derneği olarak her ay üreticileri temsilen maliyetleri açıklıyoruz ve mayıs ayından beri ne yazık ki süt fiyatları maliyetin altında seyrediyor. Bu her zaman olduğu gibi süt hayvanlarının veya süt üreticilerinin üretimi kısmaları veya üretimden çıkmalarına neden oluyor. Enflasyonist bir ortamda bu kadar uzun vadeli sürede bir ürünün fiyatının aynı kalması haliyle zararı büyüterek devam ettirdiği gibi çiftçilerin hayatlarını idame ettirebilmeleri için gereken finansal desteği aldıklarında da faizlerin yüksek olmasından dolayı maliyetler katlanarak devam ediyor. Bu durum; anaç hayvan kesimlerine, anaç hayvan kesimleri de et hayvanlarının bulunamamasına sebebiyet veriyor. Türkiye’de uygun fiyatlı et ve süt tüketilmek isteniyorsa, çiftçisinin her zaman kar edip daha fazla üretmesini sağlaması gerektiğini savunuyoruz.

“Verimsizlik halka maliyet olarak yansıyor”

Çiftçi verimliliği artmadığı sürece et ve süt fiyatlarının aşağı yönlü seyretmesi ne yazık ki mümkün değil. Ama süt üreticileri de et üreticileri de her daim fiyat baskısı altında adeta bir hayatta kalma mücadelesi verdiği dönemlerde verimlilik, yeni teknolojiler, yeni sistematikler yerine gerçekten eski usule yöneliyorlar. Çiftçi yeni metotlar, daha verimli üretim teknikleri yerine ‘nasıl bir ay daha hayatta kalırız’ı düşündüğü için adeta sürüklenip, maliyet baskısından dolayı da küçülerek bir şekilde üretimine devam ediyor. Bu verimsizlik de halka ne yazık ki maliyet olarak yansıyor.

“İçeride yeterince hayvan kalmadı”

Bir krizin içerisindeyiz. Türkiye, et ve hayvan ithalatı yapmadığı sürece şu andaki fiyatlar çok rahatlıkla kendisini ikiye katlayabilir. Çünkü içeride yeterince hayvan kalmadı. Zamanında anaç hayvanlar çok kesildi ve bunun telafisi zaman alacak bir şey.

Hızlı bir şekilde süt üreticisine her daim maliyetinin üzerinde sütünü satma garantisi verilmelidir. Türkiye bu sene bir buçuk, iki milyar dolara yakın ithalat yaptı. Bu parayı yabancı çiftçi yerine yerli üreticilere destek olarak verseydi daha karlı olabilirdi. Ama eğer maliyetin altında satma zorunluluğu varsa bu destekler de yeterli olmayacak.

“Üretici sütü 14,65’e satarken, marketlerde 40 liranın altında süt bulunamıyor”

Eğer Türiye’de asgari ücret açlık ve yoksulluk sınırının üzerine taşınırsa -ki olması gereken adil şey budur- gelecek olan talep artışı sütte de ette de çok fazla olur ve bunun karşılığında da fiyatlar çok daha fazla artacaktır. Üretici sütü 14,65’e satarken, marketlerde 40 liranın altında süt bulunamıyor. Bu aradaki farkın sebebi iyi araştırılmalıdır.

“İthalat ile bu iş devam etmez”

Tarım ve Orman Bakanlığı durumu çok net bilmesine rağmen Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından kabul görmüyor anladığım kadarıyla. Hepimiz bu ülkenin vatandaşıyız. Bu ülke üretmek zorunda. İthalat ile bu iş devam etmez. Stratejik olarak temel gıda ürünlerinde dışa bağımlılığın çok yanlış bir şey olduğunu vurgulamak istiyorum. ‘Biz sadece temel fiyatları baskılıyoruz’ denilirse, ellerine geçecek olan şey; daha az üretici, daha az kırsal nüfus ve dolayısıyla daha fazla dışa bağımlılık olacaktır.”

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir