Esad yönetiminin devrilmesinin ardından Suriye’de yeni bir dönem başlarken, ülkenin kuzeyini işgal eden YPG/PYD’nin bundan sonraki süreçte durumunun ne olacağı da gündemde. Daha önce bölgede ‘terör devletinin’ kurulmasını askeri operasyonlarla engelleyen Ankara için Suriye’nin geleceğinde terör örgütünün yer almaması öncelikli stratejik hedef. Hem Dışişleri Bakanı Hakan Fidan hem de Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, YPG/PYD’nin Suriye’den temizlenmesini stratejik hedef olarak gördüklerini açıkladı.
Hürriyet gazetesinden Selçuk Böke haberine göre, YPG/PYD’nin tasfiyesi için Ankara’nın yol haritasında, dört adım öne çıkıyor:
1) Suriyeli olmayan, Avrupa ve Irak’tan gelen YPG içindeki unsurların ülkeyi terk etmeleri.
2) YPG’nin elebaşlarının Suriyeli bile olsalar Suriye’den gitmesi.
3) Alt kadroların yeni Suriye yönetimiyle anlayış birliği içerisinde silahlarını bırakarak normal hayatlarına dönmesi.
4) Suriye’deki Kürt toplumunun da yeni yönetimde temsil edilmesi.
TÜRKİYE TERÖR DEVLETİNE İZİN VERMEDİ
Suriye’nin toprak bütünlüğü konusundaki hassasiyetlerini ABD başta olmak üzere uluslararası camiaya anlatan Türkiye, yeni Suriye yönetimine de bu konudaki beklentilerini iletti. Türkiye, Suriye’nin kuzeyindeki PKK/YPG terör yapılanmasına karşı tutumunu net olarak ortaya koydu ve krizi fırsata çevirmesine izin verilmedi.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “PKK/YPG terör örgütünün artık tek başına hareket etmesine ve kendisine alan açmasına ne Suriye halkının ne yeni yönetimin ne de bizim müsaade etmemiz söz konusu değildir. Öncelikli konumuz PKK/YPG terör örgütünün tasfiyesidir. Bunu ABD’li dostlarımıza da açık ve net şekilde ifade ettik. Onların da pozisyonlarını tekrar değerlendirmelerini bekliyoruz” dedi.
Dışişleri Hakan Fidan da Şam’daki yönetimin kendi milli bütünlüğünü, toprak bütünlüğünü sağlamak için atacağı adımlar neticesinde YPG’nin artık zemin bulamayacağına işaret etti.
ABD DIŞİŞLERİ SÖZCÜSÜ’NDEN RUDAW’A PKK/YPG SORUSU
ABD Dışişleri Bakanlığı bölgesel sözcüsü Michael Mitchell, Barzani’ye yakın yayın organı Rudaw’a verdiği röportajda konuya ilişkin açıklamada bulundu.
Rudaw’ın “Ankara ve Washington’un Kürt meselesine dair görüşleri farklılık gösteriyor. Bu konuda yeni bir gelişme var mı?” sorusuna yanıt veren Mitchell şunları söyledi:
“Bizim için en önemli şey, bölgesel ortaklarımızla sürekli iletişim ve işbirliğinin sağlanmasıdır, bunların arasında Türkiye de var. Bu yüzden Bakan Blinken Türkiye’yi ziyaret etti ve Suriye dosyasını kapsamlı bir şekilde tartışmak için temaslarda bulundu. Bu, geçiş sürecinde bizim için en önemli konulardan biridir. Bu görüşmelerin ayrıntılarına giremiyorum, ancak söylediğim gibi, şu anda en öncelikli mesele, ABD’nin liderlik ettiği ve devam ettirdiği IŞİD karşıtı koalisyonun varlığını korumaktır. Bu güvenlik konusu, geçiş dönemindeki en kritik konular arasında yer alıyor.”
AYN EL-ARAB VE RAKKA’YA OLASI OPERASYON
Terör örgütü YPG/PYD kontrolünde bulunan Ayn el-Arab ve Rakka’nın da terörden arındırılması gündemine ilişkin gelen soruyu yanıtlayan Michael Mitchell, “çok önemli bir mesele” diyerek ABD’nin bu konuyu takip ettiğini ifade etti.
Mitchell, “Suriye Milli Ordusu’nun Kobani ve Rakka’ya saldırma ihtimali konusunda endişeleriniz var mı?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Evet, bu çok önemli bir mesele. ABD, özellikle bu geçiş döneminde, Suriye’deki gerilimlerin artması ihtimalini dikkatle takip ediyor. Daha önce de söylediğim gibi, terör örgütleri genellikle Suriye’deki güvenlik açıklarını etnik ve mezhepsel çatışmaları derinleştirmek için kullanıyor. ABD, bu durumun Suriye halkı için son derece yıkıcı olabileceğinin farkında. Bu yüzden, ABD güçleri IŞİD’a karşı görevlerine devam ediyor ve Suriye halkının güvenliğini sağlamak için bölgede varlığını sürdürüyor.”
ABD KUZEY VE DOĞU SURİYE’DEN ÇEKİLECEK Mİ
ABD Dışişleri Bakanlığı bölgesel sözcüsü Michael Mitchell, Biden’ın başkanlık süreci tamamlanana kadar ABD’nin Suriye’nin Türkiye sınırındaki bazı bölgeleri ve Fırat’ın doğusundaki petrol sahalarının olduğu bölgeden çekilmeyeceğini belirterek “Elbette gelecekteki yönetimler altında ne olacağını kesin olarak söyleyemem, ancak bu, Başkan Biden’ın net bir taahhüdüdür” diye konuştu.