Kız çocuklarında 8, erkek çocuklarında ise 9 yaşından önce ergenlik belirtilerinin başlaması erken ergenlik olarak tanımlanıyor. Son yıllarda erken ergenlik vakalarında artış var. Hormonlardaki bu beklenmedik hızlanmanın genetik yatkınlık, çevresel etkenlerin yanı sıra beslenme alışkanlıklarıyla da ilişkili olduğunu belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Hümeyra Mutlu, “Çocuklarımızın sağlıklı bir geleceğe sahip olması için beslenme alışkanlıklarımızı gözden geçirmek ve bilinçli tercihler yapmak şart. Soframızdaki seçimler, sadece bugünü değil, onların tüm yaşamını şekillendirecek bir yatırım” dedi. Son yıllarda yapılan araştırmalara göre, beslenme düzeninin erken ergenlik üzerine doğrudan etki ettiğini hatırlatan Mutlu, “Trans yağ, yüksek glisemik indeksli gıda içeren fast food ürünlerinin hormonal dengeyi bozarak erken ergenliği tetikleyebilir. Bu gıdalar aynı zamanda yüksek ısıl işlem görmesi ve basit karbonhidrat içermesi nedeniyle de insülin direnci üzerinde olumsuz etki gösteriyor. Özellikle işlenmiş gıdalar, aşırı şeker tüketimi ve hormon içeren besinlerin çocukların büyüme ve gelişim süreçlerini olumsuz etkileyebileceği belirtiliyor” diye konuştu.

Hümeyra Mutlu
Anne sütünün erken ergenliği önlemede önemli bir rol oynadığını ifade eden Mutlu, “Büyüme hızını düzenleyip obezite riskini azaltarak hormonal dengeyi destekler. Ancak süt alerjisi nedeniyle bazı ebeveynler soya bazlı mamalara yönelmek zorunda kalabiliyor. Soya proteini içeren bu mamalar, östrojen benzeri izoflavonlar içerdiğinden hormonal dengeyi bozabilir. Türk mutfağında yaygın olmasa da alternatif beslenme arayışındaki ailelerin bu konuda dikkatli olması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Mutlu, bağırsak sağlığının hormonal denge için kritik rol üstlendiğini ifade ederek, “Araştırmalar bağırsak mikrobiyotasındaki dengesizliklerin erken ergenlik sürecini hızlandırabileceğini gösteriyor. Özellikle probiyotik içeren gıdalar (yoğurt, ayran, kefir gibi) bağırsak florasını destekleyerek hormonal gelişimi dengeleyebilir. Öte yandan, yüksek şekerli içecekler ve işlenmiş gıdalar bağırsak mikrobiyotasını bozarak bu süreci hızlandırabilir. Bu nedenle, çocukların beslenme düzeninde probiyotikler ve lif açısından zengin gıdalara daha fazla yer verilmeli” değerlendirmesi yaptı.
Gıdalar kadar maruz kaldığımız çevresel toksinlerin de erken ergenliği tetikleyebildiğini hatırlatan Mutlu, “Plastik su şişeleri, işlenmiş gıda ambalajları, bazı kozmetik ürünler ve tarım ilaçları, vücutta hormon benzeri etki göstererek çocukların gelişimini olumsuz etkileyebilir. Özellikle Bisfenol A (BPA) içeren plastikler ve ftalatlar gibi kimyasallar, endokrin sistemini bozarak cinsel olgunlaşmayı hızlandırabilir. Bu yüzden cam veya paslanmaz çelik su şişeleri kullanmak, organik gıdalara yönelmek ve çocukların kozmetik ürünlerle temasını sınırlamak son derece önemli önlemlerin başında geliyor. Tarım ilaçları (pestisitler) ve gıda katkı maddeler, bazı koruyucular ve hayvansal ürünlerde bulunabilen hormon kalıntıları da erken ergenliğin önemli sebepleri arasında yer alıyor” ifadelerini kullandı.
More Stories
Türkiye’de Her 10 Çocuktan 7’sinde Diş Çürüğü Görülüyor
Safra Taşları Hakkında Doğru Sanılan 12 Yanlış Bilgi
Bu proje ile Parkinson hastalarının yürümelerini destekleyecek mobil uygulama geliştirilecek